

Peygamberler şehri olarak bilinen Şanlıurfa’da bulunan kalıntıları ile Göbeklitepe dünya tarihini altüst ederek, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin son yıllarda en çok yerli ve yabancı turist alan yeri olmaya başlamıştır.
Avantajlı GAP turları için internet sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Şanlıurfa’da 1995 yılında başlayan kazı çalışmaları sonucu bulunan Göbeklitepe’nin; en eski yapıt olarak bilinen Stonehenge’den 7000, Mısır piramitlerinden 7500 yıl daha yaşlı olduğu saptanmış, yapımının yaklaşık olarak 12.000 yıl öncesine dayandığı tespit edilmiştir. Dünyanın en büyük tapınak bölgesi olan Göbeklitepe’de 20 tapınak olduğu belirlenmiş şimdilik bunların sadece 6 tanesi gün ışığına çıkarılmıştır. Başlangıçta kazının bilimsel danışmanı olarak görev alan Prof. Dr. Klaus Schmidt 2007 yılında kazı başkanlığına getirilmiştir.
Göbeklitepe’nin Neolitik çağın tapınak merkezi olduğu söylenmektedir. T şeklindeki dikilitaşları, üzerindeki yazıları ve onları içine alan yuvarlak duvarları ile eşsiz bir yapı olan Göbeklitepe Şanlıurfa’nın 20 km kuzeydoğusunda, Örencikköyü yakınlarındadır.
GAP turları kapsamında ziyaret edebileceğiniz, dünyanın ilk tapınağı Göbeklitepe arkeolojide bereketli hilal olarak adlandırılan ve Fırat Nehri’nin getirdiği suyla tarımın başladığı düşünülen bölgenin tepe noktasında yer almaktadır.
Göbeklitepe’nin kalıntıları yüksek ve hareketli taş duvarlar, sıvı geçirmez tabanlar, uzman bir sanatçının elinden çıkan kabartma heykeller ve boyalarla yapılmış resimlerden oluşmaktadır. 2 km uzaktan çıkartılıp getirilen 40 ila 60 ton arasındaki ağırlıklarda taşlar çakmak taşından aletler ile oyularak şekillendirilmiştir. Daireleri oluşturan dikilitaşların sayısı 10 ve 12 olarak değişkenlik gösterirken ortalarında bulunan ve diğerlerine göre daha yüksek olan karşılıklı iki taş hepsinde bulunmaktadır. İnsanı simgelediği düşünülen bu T biçimindeki taşların bazılarında kol ve parmak tasvirleri vardır. Göbeklitepe’de ki bu anıt taşlarının üzerinde bunların dışında tilki, yaban domuzu, turna, boğa gibi sembollerde bulunmaktadır. Göbeklitepe anıtlarının üzerindeki bu hayvan figürlerinin evcilleştirilen hayvanların resimleri olduğu düşünülmektedir.
Gezgin olarak yaşayan ve Afrika’dan yayılan insan gruplarının küçük topluluklar halinde yaşadığı bilinmektedir. Yapının inşasının zorluğu nedeni ile kalabalık bir topluluğa gerek duyulan dünyanın ilk tapınağı Göbeklitepe çevresinin insanoğlunun ilk olarak yerleşik hayata geçtiği bölge olduğu düşünülmektedir. Bilinenin aksine tarım ve hayvancılık yerleşik hayatı değil tapınaklar etrafında kalma arzusunun bu tarz bir hayatı getirmektedir. Yani yerleşik hayatın kaynak ihtiyaçlarından tarım ve hayvancılık doğar. Yerleşik hayata geçildiğinin kanıtı olan buğday bitkisinin atasına Şanlıurfa’da Göbeklitepe eteklerinde rastlanmıştır.
Ülkemizde bulunan bu eşsiz arkeolojik keşif, Güneydoğu Anadolu bölgesine düzenlenen GAP turlarının hemen hepsinin kapsamında yer almaktadır. Bu tarihi tapınağı görmek için özel olarak düzenlenen Şanlıurfa – Göbeklitepe turu da yapılmaktadır.
Sizde dünyanın ilk tapınağı Göbeklitepe’yi ziyaret ederek insanoğlunun bilinen en eski atalarının zekasına, sanatsal, mimari ve matematik yeteneğine şahit olabilir, tarihe tanıklık etme fırsatını yakalayabilirsiniz.