Bazı filmler vardır. Anlattığı hikayenin içine giriverir, kahramanının yaşam öyküsüne takılırsın. İzlerken onun yaşadığı mutluluğu, acıyı, neşeyi, heyecanı, korkuyu hissedersin. Bazen güler, bazen ağlarsın. Dolaştığı şehirlerin, sokakların tadına varırsın çünkü bazı filmler sadece oyuncularını değil çekildikleri şehirleri de ünlü yaparlar.
Sizin için sokaklarını film platosuna dönüştüren, bu sayede dünyada tanınan, hepsi gerçek bir turizm merkezine dönüşen şehirlerle ilgili bir yazı hazırladık:
Ve Tanrı Kadını Yarattı – St. Tropez
1956 yılında efsanevi yönetmen Roger Vadim’in yönettiği “Ve Tanrı Kadını Yarattı” filmi sadece Brigitte Bardot’u ünlü yapmadı. 15 yüzyıldan o güne kadar tek geçim kaynağı balıkçılık olan St. Tropez’in de kaderini değiştirdi. Sakin balıkçı kasabası, filmin gösterime girmesiyle birlikte, uluslararası jet sosyetenin en favori tatil bölgesi haline geldi. Lüksün ve ihtişamın merkezlerinden kabul edilen St. Tropez, diğer taraftan huzur dolu geleneksel cazibesini hala koruyor. Brigitte Bardot’ta, St. Tropez’in büyüsüne kendini kaptırıp filmden hemen sonra Paris’ten St. Tropez’e taşındı. Ünlü oyuncunun filmdeki çıplak ayaklı dansı ise Fransız sinemasının en çekici film sahnelerinden biri olarak sinema tarihine geçti.
İlginizi çekebilir: ALMANYA’DA MUTLAKA GÖRMENİZ GEREKEN “5 ŞEHİR”
Casablanca – Casablanca
Başrollerini Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman’ın paylaştığı İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan büyük bir aşk hikayesini anlatan Casablanca, Hollywood tarihinin en önemli klasik filmleri arasında yer alır. 1943 yılında gösterime giren Casablanca senaryosu, başrol oyuncuları kadar “As Time Goes By” şarkısı ve efsanevi repliği “Tekrar çal Sam” ile aynı zamanda gelmiş geçmiş en iyi aşk filmi olarak kabul edilir. Fas’ın adını aldığı şehri, dünya çapında üne kavuşturmuştur. Casablanca zengin kültürü, kendine özgü mimarisi ile Afrika’nın önemli turizm merkezlerinden biridir. Sıcak kumlu plajları, ihtişamlı doğa manzaraları, renkleri ve mistik bir atmosferi ile Casablanca egzotik bir cennet gibidir.
İlginizi çekebilir: İtalya’ya Gitmeden Önce İzlenmesi Gereken 10 Film
Roma Tatili – Roma
Diplomatik Roma ziyareti sırasında protokolden sıkılarak, kaçan bir prensesin, sıradan bir genç kız görünümünde sokaklarda dolaşırken Amerikalı bir gazeteci ile tanışmasını ve şehri gezerlerken birbirlerine aşık olmalarını anlatır. 1953 yılında William Wyler tarafından yönetilen Roma Tatili’nin başrollerinde Gregory Peck ve Audrey Hepburn oynar. Roma şehrinin, romantik ve muhteşem görüntülerinin karakterlerinin önüne geçmemesi için film siyah beyaz çekilmiştir. Buna rağmen şehrin filme kattığı başarı, Roma’da birçok Hollywood filmi çekilmesine neden olmuştur. Film 10 dalda aday gösterildiği Oscar ödüllerinin üçünü kazanmıştır.
Mamma Mia – Skopelos Adası, Yunanistan
İlk kez 1996 yılında sahnelenen ünlü grup ABBA’nın şarkılarından oluşan müzikal oyun Mamma Mia, 2008 yılında Yunanistan’ın Skopelos Adası’nda filme çekildi. Meryl Streep ile Pierce Brosnan’ın başrollerini üstlendikleri film evlenmeden önce babasının kim olduğunu öğrenmek isteyen bir genç kızın hikayesini müzik ve dans ile anlatıyor. Filmi diğer müzikallerden ayıran en önemli özelliklerinden birisi ise çekildiği Yunan adası… Filmde kullanılan plajları, doğal limanı, çan kulesi, yel değirmeni ile Skopelos Adası, dünya çapında bir üne kavuştu.
Coctail – Port Antonio, Jamaika
Tom Cruise’un dünya çapında üne kavuşmasını sağlayan Coctail filmi Jamaika’nın kuzeydoğu sahilinde yer alan liman şehri Port Antonio’da çekildi. Tom Cruise ve Bryan Brown’in iki barmeni canlandırdığı filmin en ilgi çeken sahnelerinden birisi kokteyl şovlarıydı. Turkuaz renginin güzelliği ile Port Antonio, adını ilk kez Brooke Shields’in ünlü filmi Blue Lagoon’un duyurdu. Coctail filminde kullanılan doğal güzellikleri ve özellikle şelalesi ise Port Antonio’yu turistlerin göz bebeği haline getirdi.
Altın Tabancalı Adam – James Bond Adası, Phuket
Altın Tabancalı Adam, 22 serilik James Bond’un 9. filmiydi. Roger Moore’un James Bond’u canlandırdığı Altın Tabancalı Adam 1974 yılında çekildi. Filmin gösterime girmesiyle, o güne kadar Nail Island (Tırnak Adası) olarak bilinen ada ve yakınındaki Phanga Na Koyu tam bir turistik merkeze döndü. Nail Island ise tüm dünyada James Bond Adası olarak adlandırıldı. Filmde adanın doğal güzellikleri arasında en çok ilgiyi, panoramik ve etkileyici bir güzelliğe sahip denizin içinde yükselen büyük kaya görüyor. Dünyada başka bir örneği olmayan kaya, filmin gösterime girmesi üzerinden 40 yıl geçmesine rağmen ilgiyi hiç kaybetmedi.