

Hollanda’nın başkenti Amsterdam, eğlenceli geceleri, şehri saran kanalları ve caddelerde araba sayısını ikiye katlayan bisikletlileri ile bilinse de aslında tam bir müzeler şehri. Öyle ki, tarihi 13. yüzyıla uzanan bu Avrupa şehrinde resimden işkenceye birçok alanda ilginç müzeler görmek mümkün. Eğer Amsterdam’a yolunuz düşmemişse ya da tekrar keşfetmeyi planlıyorsanız, Hollanda’nın bu renkli şehrine bir de bu açıdan bakın deriz.
Amsterdam tur seçeneklerine ulaşmak için tıklayınız.
İlk durağınız, kesinlikle Van Gogh Müzesi olmalı. Burada, dünyaca ünlü Hollandalı ressama ait 200’den fazla resim, mektup ve çizim görmeniz mümkün. Tam da bu yüzden Van Gogh Müzesi, Amsterdam’ın en çok ziyaret edilen müzelerinden biri. Sadece sanat tutkunlarının değil, Hollanda’ya yolu düşen herkesin görmesi gereken bir vaha değerinde.

Van Gogh Müzesi
İlginizi çekebilir:
Amsterdam’da Şirin Bir Kasaba; Volendam
İlginizi çekebilir:
Kış Mevsiminin En Güzel Şehirleri
Amerika’nın En Görülesi Dört Şehri
Eğer tarih ilgi alanınıza giriyorsa, 2. Dünya Savaşı’nın simge isimlerinden Anne Frank’in Evi‘ni de mutlaka gezmenizi öneriyoruz. Anne Frank, baskılara dayanamayarak 4 yaşındayken ailesiyle birlikte Almanya’dan Hollanda’ya göç ettiğinde bu evde kalmış. Burada günlüğünün bulunmasıyla birlikte, ev müzeye dönüştürülmüş.
Amsterdam’ın ilginç müzeler şehri olduğunu söylerken aklımızda en çok bir isim yankılanıyordu: “Amsterdam İşkence Müzesi”. Bu müzede, tarihin birçok döneminde kullanılmış işkence aletlerini görebilir, orta çağdan kalma engizisyon sehpaları ve giyotinlerle tanışabilir, binbir çeşit aletle tanışabilirsiniz. Müze, Spui yakınlarındaki kanal evlerinden birinin düzenlenmesiyle oluşturulmuş.

Rijksmuseum
Sıradaki müze, Rijksmuseum. 1885 yılında Mimar Pierre Cuypers tarafından inşa edilmiş olan müze, restorasyonun ardından 2012 yılında Kraliçe Beatrix tarafından tekrar açıldı. Burada heykelden gemi maketine tam 8.000 sanat eseri görmeniz mümkün.
İlginizi çekebilir: Çeşitliliğin Güzelleştirdiği Kent: Amsterdam
Bir diğer görmeniz gereken müze de şehrin en büyük modern sanat galerisi olan Stedelijk Müzesi. Bu müze, 1895 yılında Müze Meydanı’nda inşa edilmiş. Stedelijk Müzesi’nin, mimarisi yüzünden Amsterdamlılar tarafından “banyo küveti” olarak adlandırıldığını da belirtelim. Burada, yerel ve uluslar arası sergilerin yanı sıra Picasso, Monet, Cezanne ve Mondriaan’nın eserlerini de görebilirsiniz.

Stedelijk Müzesi
1975 yılında açılmış olan Amsterdam Tarih Müzesi ile dünyaca ünlü ressam Rembrandt’ın evinin düzenlemesiyle oluşmuş olan Rembrand’ın Evi Müzesi’de, sanatseverlerin mutlaka görmesi gereken diğer iki müze.
Eğer farklı müzeler arıyorsanız, doğru yerdesiniz. Bir kanal şehri olan Amsterdam’da birçok farklı tarzda “bot ev” görebileceğiniz Houseboat Museum sizi bekliyor. “Artık biraz da eğlence diyorsanız” rota tartışmasız, Heineken ile birçok eğlencenin düzenlendiği, “interaktif” Heineken Müzesi (Heineken Experience). Buradan sonra haliniz kalırsa, binası gemi şeklinde olan, bilim ve teknoloji müzesi Nemo’ya gidebilirsiniz.

Houseboat Museum
Amsterdam turlarına katıldığınızda birbirinden ilginç temalara sahip bu müzelerin en azından bir kaçını mutlaka ziyaret etmelisiniz.. Bu güzel şehirden, birçok anı ve ilginç bilgi ile ayrılacağınıza garanti veririz. Şimdiden eğlenceniz ve müze biletiniz bol olsun!